29 Nisan 2009 Çarşamba

Kaytarma

Uzun zamandır yazmayarak kaytarmışız madem, kaytarma hakkında birkaç şey söyleyelim.

- "Sınavlar sözkonusu iken kaytarma olmaz." Yanlış, gayette kaytarılır fakat herşeyin bir adabı var değil mi? Sınav tarihleri çok öncesinden belli olur genelde. Kaytarma konusunun ehli, dersi verme konusunda da kararlı bir zihnin yapacağı ilk işlem sınava olan gün sayısı ile sınavda çıkacak konu sayısını göz önünde bulundurarak konuları zamana olabildiğince yaymaktır. Örneğin 20 gün sonraki bir sınavda 8 konudan sorumlusun diyelim. Yay olabildiğince günlere! Böylelikle gün başına çalışman gereken asgari sınır azalacak ve kaytarmaya vakit kalacaktır. Günde sadece 2 saat matematik çalışarak hakkında en ufak bir fikrimin olmadığı integral sınavından 100 aldım, işe yarıyor ;)

- Bazen ödevler olur değil mi? Özellikle Türk dili, tarih gibi derslerde önceki çalışmalarınızdan feyiz alın derim. Örneğin Türk dili ödevini blogumdan aldığım yazılarla yapacağım ve gayet özgün bir çalışma olacak. ctrl-c ve crtl-v kombinasyonunu bilmek yeterli.

- Türk dili, tarih, laboratuvar güvenliği ve benzeri sözel derslerin sınavları ola ki öğleden sonra ise kaytarma zamanı var demektir. Sözel derslerin sınavlarında bir ay önceden bile çalışmaya başlasanız sadece ezberden ibaret olacağından bari sınava az zaman kala bilgiler taze olsun ki sınavda cozlamayın. Burada bir ekleme yapmak istiyorum; her ne kadar bu dersleri sözel diye bir kenara itmiş gibi görünsemde aslında hepsi önemliler. Eğer adam gibi öğreneceğim diyorsanız kaytarmayın ya da ilk maddeye benze birşey uygulayın, çünkü labda en ufak bir hatanın bile cezasının ağır olabileceğini öğrenmiş olursunuz en azından. Buna karşılık not alayım yeter diyenler bu maddeyi göz önünde bulundursunlar. Nasıl olsa o türe mensuplar bir şekilde bitiriyorlar okulu ölmeden kalmadan.

- Ders çalışman lazım fakat öğle yemeğinde öyle doldurmuşsun ki mideyi rehavet çöktü. Uyu güzel kardeşim, uyu. Fakat uyandığında bir kahvenin güvenilir desteği ile yarım saat yarım saat; biraz biraz çalışmaya koyul. Kaytarmak sonsuza kadar olmuyor işte :)

- Olmazsa olmaz denecek bir etkinlik (doğum günü, parti vs..) önemli bir sınavın hemen öncesine denk geliyorsa panik yapmaya gerek yok. Ders saatlerine paralel ve ilk maddeye yakın bir program hazırlanıp sözkonusu gün özgür olunabilir.

Dikkat dikkat; yukarıdaki maddeler "Sosyal yaşam!!" diye bağırıp "Olm 3.00 ortalamanın altına da düşmeyelim" diyenler için vardır. Aslında böyle maddelerin olmasına dahi gerek yok zira okulla ilgili sağlam düşünceleri olan insan her daim kendisine ve okula ayıracak vakit bulur -istisnai durumlar hariç (phd).

2 yorum:

dekure dedi ki...

tebrik ederim seni bugün gördüm yazını gerçekten takdir ettim ve beğendim
bugün akıllı sınıfın önünde sende calışacak tip yok demiştim ya yanıldığımı fark ettim meğer o görünüşünün altında ne cevherler yatıyormuş.

Mustafa Özkan dedi ki...

Benim gibiler hem çalşmayı hem eğlenmeyi bilir :) Ama bakalım kaç sene sürecek bu; ileride hiç eğlenmeyip hep çalıştığım zamanlarda olabilir.