18 Nisan 2009 Cumartesi

Albert Einstein 1879 - 1955

İngiltere'nin sakin ve sessiz bir köşesinde bir adam, öğle vakti ağacın dibinde oturup birtakım hesaplar yaparken uzun zamandır kafasını kurcalayan gezegen hareketlerini, ağaçtan düşen bir elmanın verdiği ilhamla çözüvermişti. Bu gelişme döneminde gezegenlerin hareketi gibi "kutsal" birşey ile elmanın düşmesi gibi "dünyevi" birşeyi birleştirdiğinden ötürü tepki çekmişte olsa daha sonraları mucidinin adını tarihe altın harflerle kazıyacaktı. 250 yıl sonra ise Yahudi asıllı Alman bir fizikçi çıkıp, İngiliz'in boşlukta bıraktığı noktaları tamamlamak suretiyle -ve açıkçası ondan daha cüretkar bir bir şekilde- bilinen fizik dünyasına tamamen farklı bir bakış açısı getirdi.



İsviçre'de küçük bir patent ofisinden başlayıp Princeton'a uzanan serüveninde Albert Einstein'ın aklında sadece bir, sade ve zarif hedef vardı: doğayı anlamak. 5 yaşındayken eline geçirdiği pusulayla giriş yaptığı bu merak seferinde 12 yaşında karşılaştığı Öklid Geometrisi'nin payıda çok büyüktür ve bu konuda bir merakı olmayanların kuramsal bir buluş yapamayacağını açıkça ifade etmişti hayatının sonuna kadar. "Işık nedir?" diye sormuştu kendi kendisine; ".. bir parçacık mı yoksa bir dalga mı?". Daha sonraları onu üne kavuşturacak özel ve genel görelilik kuramlarının temelinde işte bu tür binlerce merak yatıyordu. Bu iki teorisini açıkladıktan sonra adeta dönemin rockstarı olup çıktı.


Bütün herşeye karşın O da hata yaptı. Gravitasyonel kuvvet (yerçekimi) ile elektormagnetizmayı birleştirecek; evrendeki herşeyi açıklayacak bir teori ortata koymak için uğraşırken kuantum teorisini öyle gözardı etti ki zayıf çekirdek kuvvetlerinden haberi olup olmadığı konusunda sıklıkla alay edilir. Ünlü "Tanrı zar atmaz" ifadesiyle kuantum düzeydeki karmaşa, düzensizlik ve belirsizliğe karşı çıktı; Herşeyin Teorisi'ne giden yolda kendince doğru fakat bugün baktığımızda yetersiz kalan bir güzergah seçti.


Herşey bir yana, Einstein fizik adına bildiğimiz şeylerin en azından yarısına çok iyi bir açıklama getirdi ve bizlere yol gösterdi. Onun ortaya koyduğu gravitasyonel kuvvet ile kuantum dünyasının kuvvetleri her ne kadar birbirleriyle çelişiyor gibi görünselerde günümüz biliminsanları bu kuvvetleri bir araya getirmek için çabalıyorlar. Eğer Einstein'ın çabaları ve zekasının ürünleri olmasaydı -elbette biri bulacaktı fakat- evreni bir teoremle açıklama hedefimize bugün olduğumuz kadar yakın olamazdık.

Einstein ve Bohr. Fiziği iki ustası

4 yorum:

GarajımdakiEjderha dedi ki...

Einstein ile Bohr'un bitmek tükenmek bilmeyen tartışmaları hayranlık duyulası sebeplerden biridir aslında :)

Biri kuantum mekaniği'ni savunan, diğeri de onu kabul etmemek için her yolu icad eden bu iki adamın tartışmaları asla bitmemiştir. Einstein yarattığı paradokslarla, Kuantum Mekaniği'nin epey ilerlemesine de sebep olmuştur paradoksal olarak :)

Mustafa Özkan dedi ki...

Çokta iyi arkadaşlar diye biliyorum hatta. Einstein fiziğinin göz alabildiğince net ve düzenli yapısına karşın kuantum dünyadaki belirsizlik sanırım Einstein'ın uykularını en fazla kaçıran şey olmuştur :)

Mustafa Öztürk dedi ki...

Einstein.. Okumayan ülkemizde en çok tanınan ama ne yaptığı pek bilinmeyen deha.. Çok güzel bir yazıydı.. Teşekkürler.. :)

Mustafa Özkan dedi ki...

Rica ederim :)