Birşeyler yetiştirmek, büyüyüp geliştiğini görmek, ona emek sarfetmek sanırım güzel birşey olmalı. Bugün sevgilimle gidip domates tohumları aldık. Benim çoktandır denemek istediğim birşeydi aslına bakarsanız çünkü toprakla uğraşmak bana her zaman güzel bir uğraş gibi gelmiştir. Satın aldığımız yerdeki adama sorduk, bize şu anda yetiştiremeyeceğimizi anlattı ama en uygun koşulları yaratıp yetiştirmek istiyorum. Bir gün "hehe, yetiştirdiğim domatesle süper bir sandviç yaptım" yazarsam şaşırmazsınız artık.
Bugün sevgilimle buluştum, kavuştuk sonunda. Beş gün bile olsa, insan ayrı kalınca o teması, heyecanı özlüyor. Sevgilimin kokusuna, gülüşüne, sarılışına tekrar kavuştum ve mutluyum.
Kızılay'ın en iyi rock barı Always Rock'ta bu gece Dio & Rainbow gecesi vardı. İlk olarak Rainbow ile başlandı. Rainbow'un Dio'lu dönemine dair bir konserin ardından Joe Lynn Turner yıllarına dair klipler gösterildi. Şahsen ben Turner'ın Rainbow dönemide dair birşeyler bilmiyordum ve epey bilgilendirici oldu bu bölüm. Daha sonrasında Dio'nu tahminimce 2000-2003 yılları arasında bir zaman verdiği bir konser gösterildi. Yine Holy Diver olsun, Don't Talk To Strangers olsun, Rainbow In The Dark olsun çoşturdu bizi küçük dev adam. Konserin yarısında tek tabanca takılmaktan sıkıldığım için evin yolunu tuttum.
Bira benim çok sevdiğim birşeydir. İçimi kolay bir içkidir, muhabbetin yanında çok iyi gider. Ancak olmuyor, göbek yapıyor. Ayrılamam dediğim biradan ayrıldım, viskiye geçtim. 3-4 70'lik bira içeceğime 1-2 duble viski içmeye karar verdim ama ona da alışmam lazım daha. Birde kötü yönü yanında çok tuzlu fıstık yada çikolata gidiyor. Göreceğiz neler olacak.
Bana çok yoğun bir günmüş gibi geldi aslında, belkide sadece kafamın için çok meşguldür...
3 Ekim 2008 Cuma
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder