6 Ekim 2008 Pazartesi

Evrim Hakkında Düşünceler

İnsan bir hayvandır. İnsan, memeliler sınıfının içinde yer alan Büyük İnsansılar familyası içinde yer alan bir hayvan türüdür. Bu iki cümle çok ansiklopedik oldu değil mi? Aynı zamanda diyeceksiniz ki "ne bu Büyük İnsansılar?". Bilim evrim teorisinin geçerli olduğunu kabul eder çünkü eldeki verilerle kurulabilecek en iyi bilimsel hipotezdir. Buna karşılık birçok insan evrim teorisini reddeder çünkü maymundan türediğini kabul etmez. Aslında evrimle ilgili red oylarının en temel noktasıda bu sanırım. Birincisi bu yanılgıyı düzeltmek istiyorum. İnsan maymundan türememiştir; evrim "insanla maymunun atası ortaktır" der.

İkinci olarak gelelim benim evrim hakkındaki düşüncelerime. Yukarıda da dediğim gibi bilimsel bir yöntemle, canlıların dünyasına girip nerden gelip nereye gittiklerini açıklamaya çalışırsanız; evrim olmasa bile sanırım ona yakın birşeyler ortaya koyarsınız. Evrim teorisini destekleyen veriler mevcut ancak bu veriler yorumlara göre değişiklik gösterebilir. Bir deniz kabuklusu fosiline bakan iki ayrı araştırmacıdan ilki, fosilin günümüzdeki deniz kabuklularının atası olduğunu; diğeri ise binlerce yıl önce ortadan kalkan bir türün fosili olduğunu söyleyebilir. Bütün bunların ışığı altında ben diyorum ki; evrim konusunda kesin emin olamayız. Bu iki yönlü bir düşüncedir: kesin var ya da kesin yok diyemeyiz.

Kesin var diye neden diyemeyiz peki hocam? Evrim'in boşlukları bunun için yeterli bir sebep gibi görülse de aslında, evrim kuramının tamamına hakim olamadığımızı düşünüyorum ben; bütün insanlık olarak. "Gözümüzün önünde evrim geçiren bir canlı olmadı daha" gibi bir klişeye bulaşmayacağım ama eldeki verilerin yukarıda bahsettiğim gibi farklı yorumlanması durumu, evrimi kesin kabul edemememizin bir etkeni. Ayrıca inanan insanlara öğretilen yaradılış olayı, o insanların kafasında evrimi bitiriyor.

"Kesin yok" ta diyemiyoruz, neden? Çünkü evrim teorisi (hipotezi ya da, nasıl isterseniz), bilimsel açıdan en mantıklı yol. Bunun yanı sıra açıkları olsa dahi geliştirilebilmesi söz konusu ve belkide bir gün gelecek evrim teorisi reddedilemez olacak, yani kanunlaşacak; bunu bilemiyoruz henüz. Bilim bir yana, bilimle alakasız olan insanlar için bile evrim, şöyle bir düşünüldüğünde, mantıklı gelebilir. Neden olmasın? Varlığından kesin emin olamayacağımızı savunurken konuya hakim değiliz tam olarak demiştim, aynı sebepten yokluğundanda kesin emin olamıyoruz. Kanıt yokluğu yokluğun kanıtı değildir.

Birde benim küçük bir düşüncem var, doğru ya da yanlış, sadece böyle olabileceğinide hesaba katmak istiyorum. Belkide "Tanrı vs Evrim" gibi bir durum yokturda; evrim, Tanrı'nın bir sistemidir. Belki ilk olarak basit canlıları yaratmıştır ve sonra onları mükemmelleştirerek (ya da mükemmelleşmelerine sebep olarak) bugünlere getirmiştir. Bu düşünceye engel olabilecek ayetler, hadisler falan vardır sanırım ama bence bu düşünce dikkate almaya değer.

Evrim çok garip bir konu, günden güne fikriniz değişebilir. O yüzden bana kalırsa herkes bol bol bu konu hakkında okumaya, kendi içinde düşünmeye ve fikir sahibi olmaya baksın ancak "bu doğru işte!" diye başkalarına dayatmasın. Zaten herkesin düşüncesi kendine... İyi günler.

4 yorum:

Yasemin Şahin dedi ki...

Açıkcası dayatmaya ben de karşıyım. Bir diğer karşı olduğum şey de her türlü düşüncede aksini savunanı "hiçe" saymaktır. Dolayısıyla bu "orta yollu" yazını sevdim.

Ama her insanın kendine ait bir düşüncesi vardır. Ve çoğu kez bu düşünce birilerine bir şeyler açıklamak için üretilmiştir. Bilimde bu hipotezlere de dayanır. Ama bir diğer nokta bilimdeki açıklamaları bir takım mistik ögelerle dinsel mevzulara dayandırıp tartışılamaz yaparak karşılaştırmaya / reddetmeye kalkanların çokluğudur. Evrim bu doğrultuda başı çeken bir konudur. Ve maymun soyundan gelmiş ama adı maymun olmayan insanlarla maymunların benzer özelliklerini barındıran bir hayvansının uzunca yıllar neticesinde geçirmiş olduğu evrimin sonucudur insan. Benim inandığım da budur. Şu an biz o hayvan değiliz. Biz hiçbir hayvan değiliz. Ama bir dönem geçirdiğimiz evrimi de reddetmek "maymun değiliz" diyip çöpe atmak garip bence. Şimdiki yeni neslin gelişimini bile ben bu yaşımda anlayamıyorsam 4 yaşındaki bir çocuğun okuma yazma işlem yapma gibi kabiliyetlerini ağzım açık karşılayabiliyorsam benden nesiller önceki canlının benden daha az düşünen ve daha az yenetenekleri olan bir canlı olduğunu da kabul edebilirim öyleyse.

Naçizane fikrim budur. Kimseye de dayatma yoktur. Teşekkürler bu düşündüren yazın için..

Mustafa Özkan dedi ki...

Her düşüncenin bir dayanağı vardır elbette, senin dayanağında bana mantıklı geldi. Başka mantıklı gelen durumlar sonucunda dediğim gibi tam emin olamadığım bir konu haline geliyor evrim. Neyse özet olarak durum bu, herkes kendi düşüncesini saygılı şekilde savunmakta özgür :)

Yasemin Şahin dedi ki...

Ben en son meraklandığımda bu konuda Serol Teber'in Doğanın İnsanlaşması kitabını okumuştum.

tetro dedi ki...

merhaba efendim evvela, bloglarası zıplamamın ilk durağındaki bir başka durak olarak, sizinkini bulmuş bulunmaktayım.

yazıları kurcalarken "aha" bir evrim gördüm, sormayın efendim ne dertli olduğumu bu konuda, bir de mesleğimi düşününce, bir başka yazınızda gördüm, dawkins okumuşsunuz, okuduk, jay gould da okuduk, onu da bunu da,

baktık, gördük, hatta en çok unutulanı, türlerin kökeni ni okudum haliyle, bu konuda konuşanların en az okuduğu eserin, bu işin başlangıcı olması da ayrı bir muamma gerçi.
neotenizm, lamark, bunların neo ları, mutajenisti, neo mutajenisti, hatta dalakçı böbrekçiye kadar gider. neredeyse canlı sınıflandırmasının dalları kadar kuram var.

sanırım her bulaşanın kendi varsayımlarını öne sürmesi.

normalde sadece evrim gördüğüm için birşeyler yazma hissiyatı içine girmem.
lakin, şu tanrının evrimi bir yol olarak kullanması üzerine uzun uzun düşünmüştüm zamanında.

o da bir düşünce yolu tabii.

işin diğer kısımlarına girmiyorum bile, aman bir din - bilim olayına girmeyim burada, valla çıkamam şu an işin içinden.

eğer yukarda bir yaratıcı varsa, beni, "benim dedem maymun değil, seninki maymunsa ben napayım", diyenlerden korusun.

cehalet mutluluk değildir zira.

saygılarımla...