4 Ekim 2008 Cumartesi

Su Bazlı Bir Gün

Boya yapmak gerçekten zormuş. Birincisi uygun rengi elde etmek zaten. Boyayı aldınız, beyaza karıştırdınız, su falanda eklediniz de; birde baktınız istediğiniz renkten daha açık. Biraz daha boya ekle karıştır... Aslında işin zor kısmı karıştırmak çünkü çok uzun süren yorucu bir iş. Mümkünse geniş ve derin bir kovada karıştırmayı deneyin zira bu sayede su boyayla daha kolay karışacaktır; tecrübeyle sabittir. Herneyse, boya tamam diyelim, ruloyuda batırdınız boyaya, bismillah duvara dalamıyorsunuz söyle. Ruloda kalan fazla boyayı uzaklaştırmanız gerekiyor yoksa boya duvardan akmaya başlar hemde etrafa çok boya sıçratırsınız. Son olarak sakın sürekli giyindiğiniz kot pantolonunuzla falan boya yapmayın, uyduruk eşofman altı falan bulun çünkü heryeriniz batacak...

Yeni bir eve çıkmak heyecan verici oluyor, bugün bunu gözlemleyebildim. İnsanlar kendi odalarını boyarken, eşyalarının yerlerini tasarlarken, oda arkadaşlarıyla geçirecekleri zamanı konuşurken gözlerinde bir parlaklık görüyorum. Gülünç olduklarını kim iddia edebilir? Şu anda bende bir ev almış ve onunla ilgileniyor olsaydım muhtemelen bende öyle olacaktım. Sahibiyet duygusu insanları heyecanlandırıyor; bir arabaya, bir iş yerine ve ya bir eve sahip olunca. Birde ev kavramı insanoğlu için önemlidir biliyorsunuz. Orası bütün tehlikelerden uzak, dinlenmek ve eğlenmek için akla gelecek ilk yerdir (ama tabi bunun dışında kalan evlerde yok değil). Birde senelerce ailesinin yanında yaşamış bir insan kendi evine çıkarak artık kendi kurallarını koyabileceği bir yere sahip oluyor. İçgüdülerin bir meselesi işte, çoook eski atalarımızdan bize miras kalmış güdüler.

İçgüdü demişken günümün olayından bahsedeyim. Sevgilimle 2. senemizi bitirmemize 20 gün kalmışken aklıma garip bir soru takıldı (aslında herkesin aklına zaman zaman geliyordur): Bende ne buluyor? 2 sene az bir süre değil. Bir gönül eğlendirmek için ve ya bir vicdan azabından kurtulmak için gerçekten çok uzun. Demek ki diyorum beni seviyor, gerçekten seviyor ki 2 sene boyunca hayatında söz sahibi olmama izin verdi (binbir oyunla saçlarını kestirmesine sebep olmama bile kızmadı). Peki beni geriye kalan insanlardan farklı kılan, onlarda olmayıp bende olan ve O'nun 2 sene boyunca benle olmasına neden olan karakteristik unsur ne? Ondan bu konu hakkında düşüncelerini yazmasını istedim, bakalım özel olmazsa paylaşırım.

Son olarak ton balıklı salata mısırla çok güzel oluyor, meraklısına tavsiye olunur.

Hiç yorum yok: