Günlerden bir gün Creedence Clearwater Revival'ın Proud Mary isimli şarkısının videosunu YouTube'dan ararken rastlamıştım Sons Of Rock'a. Proud Mary'i güzel çalmışlardı gerçekten (Leonardo Da Vinci Lisesi, vay be). Ardından aynı konserde çaldıkları kendi şarkılarınıda beğendim ve verilen myspace linkine tıklayarak grubu yakından tanımaya çalıştım.
İspanya'nın Madrid kentinden dünyaya gelen Sons Of Rock ilk zamanlar üç kişiydi. Bir gitarist, bir basçı ve birde bateristten oluşan bu kadro Keep On Rolling, My Name Is Lucille, Sons Of Rock ve Born To Be The Boss şarkılarını bestelemişti. O zamanlardan myspace üzerinden yazışmaya başladık. Sanırım Türkiye gibi (İspanyol bir gruba göre) doğu bir ülkeden birinin çıkıp "İyi şarkılar yazmışsınız" demeleri onları epey şaşırttı ilk başta. Ben ise o sıralar yeni nesil müzisyenlerden iyice ümidi kesmiştim ki Sons Of Rock kaliteli müziğin hala yapılabildiğini gösterdi.
2 Şubat tarihinde Emerganza Müzik yarışmasında gösterdikleri başarıyla göz doldurdular ve hemen ardından internet üzerinden yapılan ankette birinci olarak Rock In Rio'da çalmaya hak kazandılar. İspanya'nın prestijli gazetelerinden El Pais röportajında zatı-alimden bile bahsettiler sağolsunlar. Dayanamadılar, ilk EP'leri Sons Of Rock'ın imzalı bir kopyasını göndererek bizleri müteşekkiriyat sınırına taşıdılar. Sonraları epey uzun bir süre sesleri çıkmadı. Basçının Texas'a gitmesi, bateristinde kişisel durumları sebebiyle çalışamadılar. Sanırım bu süre zarfında grubun beyni, gitarist Alba boş durmadı, barlarda Alba & Friends diye bir grupla sahne aldı. Sessizlik basçı ve bateristin gruptan ayrılması ve yeni basçı-bateristin yanı sıra gruba 2. gitaristin katılmasıyla bozuldu. Gitarist Alba'ya Rafa gitarıyla destek olurken baterist Lete ve basçı Jose grubun altyapısını oluşturuyorlar.
Ve Rock In Rio... Eski kadroyla bestelenmiş 4 şarkının yanında Police At My Door, Knockin' Hell's Door, Just The King ve Slowhand Calling isimli 4 yeni şarkı daha seyircilerin beğenisine sunuldu (ben ilk kez dinlemiştim, ben bile ilk kez dinlemişsem muhtemelen herkes ilk kez dinlemiştir). 4 yeni şarkıda görüldü ki Sons of Rock iyi bir amatör gruptan umut vadeden profesyonel bir grup olmaya adım atmıştı. Gitarlardaki geçişlerin yanı sıra bas-bateri uyumu Rock In Rio'yu grubun tarihindeki altın bir sayfa yaptı. Grup Rock In Rio'nun hemen ertesinde Beatless'ı besteledi.
Elemanlardan bahsetmek gerekirse, yukarıda da bahsettiğim gibi Alba grubun beyni, baş söz yazarı ve bestecisi. Yetenekli bir gitarist olarak göze çarpıyor ve kızlar rock yapamaz tezini çürütüyor. Omzunun üzerinde gitar çalarken görebilirsiniz. Rafa 2. gitarist olarak epey iyi göründü Rock In Rio'da. Alba gibi O da çok yetenekli ve grubun geleceğinde kuşkusuz söz sahibi olacak. Aynı zamanda son bestelenen 5 şarkıda emeği olduğu aşikar. Lete iyi bir baterist, hatta bana göre Sons Of Rock aradığı bateristi bulmuş. Vuruşları ve tekniği yaptıkları müziğe tamamen uygun. Jose ise özellikle dikkat ettiğim bir eleman (benimde basçı olmamdan kaynaklanan bir durum :) ), sahnede güçlü görünüyor ve Lete ile beraber iyi bir ikili oluşturuyor. Son haliyle Sons Of Rock rüştünü ispatlamış vaziyette.
Sons Of Rock'a ulaşabileceğiniz adresler:
Myspace Sayfası (grubun resimleri yanı sıra 6 şarkısını dinleyebilirsiniz.)
Not: Resimleri görünce "hayırdır inşallah" dediniz biliyorum ama bundan sonra resim kullanmaya karar verdim :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder